El, vücudumuzun anatomik ve işlev bakımından en karmaşık organlarından birisidir. Fiziksel işlevinin yanı sıra vücut diliyle iletişimimizde de etkin rol oynar. El bileği, ön kol, dirsek ve kol bölgesi ile birlikte birçok tendon ve kas grubunun bir arada ve uyum içerisinde çalışması sonucu çok ince motor fonksiyonlar ellerimiz aracılığıyla gerçekleştirilir. Kompleks yapısı nedeniyle hastalıkları ve yaralanmaları da ortopedi disiplininde özellikli bir yer işgal etmektedir. Basit olarak kabul edilen pek çok el sorununun uygun olmayan tedavileri kişinin yaşam kalitesini etkileyecek ciddi sonuçlara neden olabilir.
EL VE ÜST EKSTREMİTE CERRAHİSİNİN İLGİ ALANLARI NELERDİR?
El ve üst ekstremite cerrahisi; el ile birlikte el bileği, ön kol, dirsek ve kol fonksiyonlarını olumsuz olarak etkileyen; kesici veya künt travmaların, doğumsal anomalilerin, aşırı kullanım sonucu ortaya çıkan ortopedik problemlerin, enfeksiyon, tümör ve osteoartrit (kireçlenme) gibi patolojilerin tedavisi ile ilgilenmektedir.
EL VE ÜST EKSTREMİTEDE GÖRÜLEBİLECEK TRAVMATİK YARALANMALAR NELERDİR?
Gündelik yaşantımızda ev ya da iş ortamında, el ve üst ektremitenin diğer bölgelerine ilişkin travmatik yaralanmalar oldukça sık görülmektedir. Akut yumuşak doku travmaları (tendon kesileri, periferik damar ve sinir kesileri, ezilme ve sıkışma sonucu oluşan cilt ve kas dokusu kayıpları v.b.), kırıklar ve hatta amputasyonlar (uzuv kopmaları) el ve üst ektremite cerrahisinin yoğun uğraş alanlarındandır. Mikrocerrahi girişimler özellikle hasarlanmış damar-sinir yapılarının onarılmasında ve ampute olmuş uzuvların dikilmesinde (replantasyon) yüksek başarı oranları ile uygulanabilen cerrahi tekniklerdendir.
TRAVMA DIŞINDA EL VE ÜST EKSTREMİTE CERRAHİSİNİN İLGİ ALANLARI NELERDİR?
El bileğinde sinir sıkışması (karpal tünel sendromu), dirsek ekleminde sinir sıkışması (ulnar tuzak nöropatisi), tetik parmak, DeQuervain tendiniti (kiriş iltihabı), el bileğindeki şişlikler (Ganglion kistleri), Duputyren hastalığı, Tenisçi ve Golfçü dirseği el ve üst ekstremite cerrahisinin travma dışı sık tedavi uyguladığı ortopedik hastalıklardandır.
El bileği ve dirsek artroskopisi bu bölgelerin kıkırdak-kemik ve tendon-bağ sorunlarında tercih edilen tedavi yöntemlerindendir. El bileği ve parmak eklemlerindeki kireçlenmeler el bileği ya da küçük eklem protezi uygulamaları ile tedavi edilebilmektedir. Nöromüsküler hastalıklar, doğumsal anomaliler ya da kazanılmış travmatik sekeller sonucu ortaya çıkmış olan el ve parmak deformitelerinde tendon transferleri uygulanabilir.
Bu bölgenin travmatik ve ortopedik problemlerinin tedavisinde cerrahi tedaviler dışında cihazlama, fizyoterapi ve ameliyat sonrası izlemin ekip çalışması şeklinde ve aynı çatı altında yürütülmesi oldukça önemlidir.
El ve üst ekstremite cerrahisinin travmalar dışında sık uğraş gösterdiği ortopedik problemlerden bazıları aşağıda sıralanmıştır:
KARPAL TÜNEL SENDROMU: Elde sık görülen sağlık problemlerinden birisidir. Baş parmak ve yanındaki üç parmağın duyusunu veren, başparmak fonksiyonlarını sağlayan “median sinir” isimli sinir dokusunun parmakları hareket ettiren tendonlarla birlikte içerisinden geçtiği tünelde (karpal tünel) sıkışması, baskıya uğraması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Parmaklarda uyuşma, güç kaybı ve ön koldan omuza kadar yayılan ağrılar ile kendini gösterir. Genellikle geceleri uykudan uyandıran uyuşma ve ağrılar, zaman zaman gün içinde de görülebilir. Bu dönemde gerekli önlemler alınmazsa sinirde kalıcı hasar meydana gelir. Sonrasında el fonksiyonları ile duyusunun yeniden tam olarak onarılması mümkün olamayabilir. Tedavide erken dönemlerde tıbbi tedavi ve gece atelleri kullanılır. Yeterli iyileşme sağlanmazsa cerrahi olarak karpal tünel gevşetilmesi uygulanarak sinir üzerindeki baskı ortadan kaldırılır.
ULNAR TUZAK NÖROPATİSİ: Dirsek iç kısmında “ulnar sinir” adı verilen sinir dokusunun sıkışması sonucu elde 4. ve 5. parmaklarda uyuşma, karıncalanma ve zaman içerisinde gelişen güçsüzlük sorununa yol açan bir problemdir. Erken evrelerde konservatif yaklaşımlar ve fizik tedavi uygulamaları söz konusu iken, ilerlemiş evrelerde cerrahi olarak sinirin gevşetilmesi gerekir.
TETİK PARMAK (TRIGGER FINGER): Parmakları hareket ettiren kirişlerin yüzeyleri çok düzgün kılıflar ile çevrilidir. Bu kirişler çeşitli tünellerden geçerler. Tetik parmak probleminde kılıfların girişi daralır, kirişler kalınlaşır ve kendilerini saran kılıflara sığamazlar. Sonuçta bu problem, avuç içinde hassasiyet ile başlar, parmaklar büküldüğünde takılmalara ve hatta kilitlenmelere yol açabilir. Uzun süren takılmalarda parmak hareketlerinde kısıtlılık ve hareket kaybı ortaya çıkabilir. Baş parmak dahil her parmakta görülebilir. Hastalık erken evrelerde henüz parmaklarda takılma meydana gelmemişken, gerdirme egzersizleri ve enjeksiyonlarla kontrol altına alınabilse de, ilerlemiş evrelerde cerrahi olarak tendon kılıfına gevşetme uygulanması gerekir.
DEQUERVAIN TENDİNİTİ: Başparmağı yukarı doğru kaldıran kirişlerin içinden geçtikleri kılıflarında sıkışmaları sonucu gelişen bir tablodur. Kirişlerdeki yangı, elin hareketlerine bağlı olarak hassasiyet ve şişmeye neden olur. Tıbbi tedavi genellikle yeterli olsa da tedaviye dirençli durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
GANGLİON KİSTLERİ: El ve el bileğinde, kiriş kılıflarının enflamasyonunun neden olduğu, eklem sıvısıyla dolu kistik oluşumlara sık olarak rastlanır. El ve el bileğinin hemen her bölgesinde görülebilir. Ancak genellikle el bileği sırtında ve tendon kılıfları boyunca yerleşirler. “Ganglion kistleri” ya da “Higroma” olarak adlandırılabilen bu oluşumlar aniden ortaya çıkabileceği gibi birkaç ay veya yıl içerisinde yavaş yavaş da gelişebilir. Zaman içerisinde büyüyüp küçülebilir, hatta tamamen kaybolabilirler. Nadiren ağrılı olan bu kitleler kötü huylu değillerdir. Çoğunlukla hiçbir neden olmaksızın gelişirler. Şikayetlerin derecesine bağlı olarak tıbbi veya cerrahi tedavi uygulanır.
DUPUYTREN HASTALIĞI: Avuç içi ve cilt altı dokusunun kalınlaşmasıyla, parmaklara kadar uzanan bantlar oluşur. Bu bantlar avuç içinde bir çekilme yaratır. Orta yaşlarda, herhangi bir sebep olmaksızın gelişebilir. Tedavide bu doku cerrahi olarak çıkarılır. Tedavinin sonucu, hastalığın seyrine bağlı olarak değişse de özellikle cerrahi girişim sonrası uygulanan el terapisi ile fonksiyonlarda belirgin gelişme sağlanmaktadır.
TENİSÇİ-GOLFÇÜ DİRSEĞİ: Dirseğimizin iç ve dış kenarında bulunan kemik çıkıntılarına yapışan kasların yapışma bölgelerindeki enflamasyonlardır. Tenis, golf gibi sporları yapanların yanı sıra, endüstriyel alanda çalışanlarda da bu tip iltihaplanmalar görülebilir. Başlangıç tedavileri istirahat, aktivite modifikasyonu, epikondilit bantı adı verilen dirsekliklerin kullanılması ve ilaç tedavisidir. Hastalık ilerlediğinde PRP tedavisi güncel olarak sık uygulanan ve başarılı sonuçların alınabildiği bir tedavidir. İlerlemiş hastalık evrelerinde ise cerrahi olarak tendonun kemiğe yapışma yeri temizlenmektedir.